22 Temmuz 2013 Pazartesi

MOBİL TEKNOLOJİLER VE GELECEĞİ

Mobil teknolojiler hayatımızı değiştirmeye devam edecek...

Dünyada ilk mobil telefon hattının kurulması 1978, mobil abone sayısının 1 milyara ulaşması ise 2002 yılına denk geliyor. 2011 sonunda bu rakam, 6 milyara ulaştı. Yani 1 milyar aboneye yaklaşık 20 yılda ulaşılırken, sadece 10 yıl içinde 6 milyar mobil aboneye ulaşıldı.
Tüm dünyada sabitten mobile, mobil pazarda ise ses iletişiminden veri iletişimine doğru yaşanan dönüşümle kapsamlı hizmetler sunabilen 3G teknolojisi ve mobil genişbant, bilgiye ulaşmanın en yaygın yolu olma yönünde ilerliyor. Ülkemizde de mobil internetin çok hızlı biçimde benimsenip yaygınlaştığına şahitlik ediyoruz. Bugün Avrupa’da mobil abonelerin yüzde 30’u 3G abonesi iken, Türkiye’nin yüzde 60’a ulaşan oranla AB ortalamasını üç yıl gibi kısa bir süre içinde ikiye katladığını görüyoruz.
Vodafone Türkiye aboneleri arasında da akıllı telefon penetrasyonu yüzde 18’lere yükselirken her iki abonemizden biri 3G abonesi ve her üç abonemizden biri mobil internet kullanıyor. Üç yılda toplam ve abone başı veri tüketimi ile rekor kırarken, mobil internet veri trafiğimiz 161 kat arttı, abone başı veri kullanımımız da 60 kat yükseldi!
Biz bunlarla yetinmiyor; ülkemizde ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınmaya, sayısal uçurumun kapanmasına ve fırsat eşitliği sağlanmasına katkı sunmak adına mobil interneti herkes için ulaşılabilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Herkese mobil interneti deneyimletmek misyonuyla en ileri teknolojileri, akıllı kapsama kalitemiz ve uygun fiyatlı akıllı cihazlarla birleştirerek sunmayı, kurumsal sorumluluğumuzun bir parçası olarak görüyoruz. Bilgi çağında herkesin her yerden internete erişebilmesi için tüm imkanlarımızı seferber ederek “Herkese Mobil İnternet” stratejimiz kapsamında sunduğumuz Süper İnternet hizmetimiz ve akıllı cihaz seçmeyi, almayı ve kullanmayı “A.C.A.İ.P” kolay hale getiren “Akıllı Cihaz Akıllı İletişim Platformu”  kapsamında mobil teknolojileri tüm abonelerimiz için kolay erişilebilir kılıyoruz.

Mobil genişbantın hızlı yükselişi 

Sabitten mobile doğru yaşanan dönüşüm sayesinde sektörümüzde mobil veri hizmetlerinin ve buradan sağlanan gelirin payı hızla artıyor. Bugün dünya genelindeki 6,6 milyar mobil bağlantının 1,6 milyarı mobil genişbantı destekliyor. 2015 itibariyle toplam 9,1 milyara ulaşması beklenen mobil bağlantıların 3,2 milyarının mobil genişbantı destekleyeceği öngörülüyor. (MWC 2012: The connected World)
Strategy Analytics raporuna göre, bugün internete erişimde öncü teknoloji olan mobil genişbant, 2015’te toplam genişbant erişiminin yüzde 80’ini sağlayacak. Yani “bilgi” önümüzdeki üç yıllık süre zarfında her an, her yerden erişilebilir hale gelecek. Bu durumda mobil hizmetler, iletişim ve internet erişimi sağlamanın yanında, bireyleri ve kurumları yeni yaşam ve iş yapma pratikleriyle buluşturan bir platform haline gelecek. Ekonomik büyümeden, sürdürülebilir kalkınma planlarının oluşturulmasına, kurumların iş yapma biçimlerine ve gündelik ihtiyaçları karşılamaya kadar mobil yaşamın girmediği alan neredeyse kalmayacak. Bu da kendi sektör hacmimizin yanında, yatay kestiği diğer sektör hacimlerinin büyümesini beraberinde getirecek.





 Bulut ve M2M’in getirecekleri

Tablet, akıllı telefon, PC gibi birden çok cihazı, gündelik ihtiyaçlara göre farklı yer ve zamanlarda kullanma eğilimi arttıkça; içerik üretim, tüketim ve veri depolama ihtiyacı da bireysel ve kurumsal bazda yükselecek. IDC’nin yayınladığı “Dijital Evren” raporu, 2020 yılında global ölçekte dijital data hacminin 35 ZB’a ulaşacağını ortaya koyarken, dijital verilerin yüzde 34’ünden fazlasının bulut üzerinde güvenli bir şekilde depolanacağını söylüyor. Bu durumda “dijital evren”in en temel unsurlarından biri olacak bulut bilişim, veri saklama, bilgi depolama, uygulama geliştirme ve iletişim gibi pek çok bileşeni kapsayarak, bilişim teknolojilerini tıpkı elektrik ve su gibi temel bir hizmet alanı haline getirecek.
Benzer şekilde, M2M teknolojilerinin yaygınlaşarak sağlık, eğitim, tarım, sanayi gibi farklı alanlara nüfuz etmesiyle, tüm makineler hızla akıllanmaya ve birbirleriyle haberleşmeye başlayacak. Bu dönüşüm, pek çok sektörde yeni iş zekası çözümleriyle her işin başına “m” kısaltması ekleyecek; süreçlerin optimizasyonunu ve önemli oranlarda tasarrufu beraberinde getirecek.





Mobil, sosyal dönüşüm yaratacak

Mobil ekosistemin yaşamın her alanına etki eden çözümlerinin, önümüzdeki 10 yıl içinde gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada sosyal ve ekonomik anlamda önemli bir dönüşümün önünü açmasını bekliyoruz. Örneğin mobil iletişim tabanlı akıllı teknolojilerin tarıma entegrasyonu ile 10 yıl içinde dünya genelinde tarımsal gelirlerin 138 milyar dolar artması bekleniyor. 3G/4G servislerinin yaygınlaşmasının yarattığı ivmeyle, 2017 yılında dünyada mobil sağlık gelirlerinin 23 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. (PricewaterhouseCoopers & GSMA araştırması)
Mobil telefonlarımızın, cüzdanlarımızın ve banka kartlarımızın yerini alacağı ‘nakitsiz’ bir yaşam biçimi kapımızı çalıyor. Mobil bankacılık, ağırlıklı olarak şube ağı, ATM gibi hizmetlere erişimin sınırlı olduğu gelişmekte olan ülkelerde büyük fırsatlar sunuyor. Şu anda gelişmekte olan ülkelerde 2,5 milyar insan mobil telefon kullanıyor; bunların içinde banka kullanmayan 2 milyar kullanıcı mobil ödeme pazarı açısından çok önemli bir potansiyel barındırıyor. (Boston Consulting Group April 2011)
Türkiye’de ise 17 milyon kişi, yani Türkiye nüfusunun yüzde 23’ü bankacılık işlemlerinden yararlanmıyor. Bunlar arasında, bankalara mesafeli durarak işlemlerini PTT’de gerçekleştirmeyi tercih eden önemli bir kesim mevcut. Vodafone Türkiye olarak, finansal hizmetler için bankaları kullanmayan tüketicilere yönelik PTT’nin güvenilir hizmeti ile Vodafone’un kolaylıklar dünyasını birleştiren bir vizyon ile kısa bir süre önce Cep Nakit kartı müşterilerimizin hizmetine sunduk. Böylece, Türkiye’deki en geniş mobil finansal servisler ağını kurmayı; önümüzdeki dönemde PTT’nin 2011 itibariyle 290 milyon olan parasal işlem adedini Vodafone’un mobil alandaki birikim ve yetkinliğini kullanarak, artırmayı hedefliyoruz. Tıpkı Cep Nakit kart gibi mobil ödeme, mobil cüzdan çözümlerinin “akıllı telefon devriminin” önemli adımlarından biri olduğunu düşünüyoruz. Bu veriler kapsamında, Vodafone Türkiye olarak 2013 yılında da odağımız, abonelerimize dünya kalitesinde en yeni mobil teknolojileri sunarak, yaşam kalitelerini artırmak ve hayatlarını kolaylaştırmak.




Mobil Teknolojiler ‘İş’i Nasıl Değiştirecek?

Teknoloji dünyasında inanılmaz bir değişim var. Yeni ürünler, sistemler geliştiriliyor, hızla hayata geçiriliyor. Mobil teknoloji alanında da böyle bir performans var. Bu konu üzerine çalışan Cisco’nun EMEA Bölgesi Mobil Teknolojiler Direktörü Ian McCarthy, “Önümüzdeki dönemde pazarda çok heyecan verici gelişmeler yaşanacak” diye konuşuyor. Mobil teknolojilerin şirket verimliliğini yüzde 20 oranda artırdığına dikkat çekiyor. Teknoloji, ilaç, kimya, perakende ve otomobil gibi sektörlerin bu teknolojiyi kullanmada öncülük ettiğini söylüyor. McCarthy, “Önümüzdeki dönem de yeni mobil teknolojiler daha fazla hız ve kullanım kolaylığı sunacak” diyor
“İş yapma ve rekabet etme biçimimiz değişiyor. Mobil teknolojiler verimliliğimizi ve etkinliğimiz artırıyor. Bundan sonra artık bilgiye her zaman her yerde çoklu erişim sağlayan ağlar yaratmamız gerekiyor”.
Bu sözler, dünya teknoloji devi Cisco’nun EMEA Bölgesi Mobil Teknolojiler Direktörü Ian McCarthy’e ait.
Mobil teknolojilerin giderek daha hızlı geliştiğini ve yaygınlaştığı bir dönemde, bilgiye erişim de eskisinden çok daha hızlı ve  kolay oluyor. Ian McCarthy, Cisco’nun tecrübelerine dayanarak, mobil teknolojilerin kullanan şirketlerin verimliliklerini yüzde 20 oranında artırdığına dikkat çekiyor. “Bu da çalışan başına haftada artı 2 saat anlamına geliyor” diyen
McCarthy, önümüzdeki dönem yeni teknolojilerden çok bu teknolojilerin nasıl kullanılacağının önem kazanacağını söylüyor. Cisco EMEA Bölgesi Mobil Teknolojiler Direktörü Ian McCarthy dünya mobil pazarında son trendleri, önümüzdeki döneme damgasını vuracak yenilikleri Digital’e anlattı: McCarthy’nin dikkat çektiği gelişmeler ve trendler ana hatlarıyla şöyle:

Mobil pazar ne yönde gelişiyor?

Mobil pazarda bugün hali hazırda  3G teknolojisi hayata geçirilmeye çalışılıyor. Global pazarda operatörlerin gelirlerinin yüzde 80-90 gibi çok büyük bir oranı sesten geliyor. Ancak, bunun daha ne kadar böyle gideceği yönünde onların da endişeleri var. 3. nesil teknolojiler yaygınlaştıkça, operatörlerin gelirleri sadece ses ile sınırlı kalmayacak. Gidişat da bunu gösteriyor.
Diğer yandan pazarın genelinde çok ciddi bir konsolidasyon süreci yaşanıyor. Pazarın tamamına birleşmiş bir rekabetin hakim olduğunu söylemek mümkün. Artık tüketiciler giderek daha fazla hizmeti herhangi bir zamanda, herhangi bir yerden alabilmeyi istiyorlar. Bu da büyük mobil operatörler ve telekom operatörleri arasında işbirliklerini gündeme getiriyor. Örneğin, Avrupa’da Vadofone bu tür işbirlikleriyle çok ciddi gelirler sağlıyor. Yine bu tür işbirlikleri pazarı sürükleyici bir etki yaratıyor. Aynı şekilde örneğin Çek Cumhuriyeti’nde Çek Telekom ve mobil operatör Eurotel’in kablosuz teknolojiler konusunda gerçekleştirdiği işbirliği pazarda çok olumlu bir etki yarattı. Önümüzdeki dönemde de konsolidasyonlar ve işbirlikleri artarak devam edecek.

Teknolojide en son trendler

Mobil teknolojilerle ilgili son trendler tamamen farklı radyo teknolojileriyle ilgili. Temel olarak bu teknolojilerin giderek daha hızlı ve erişilebilir bir hale geldiğini görüyoruz. Mobil operatörler tarafında ise 2G’den GPRS’e doğru çok ciddi bir gelişim yaşandı. Bugün çok geniş bir yelpazede pek çok yeni teknoloji hayata geçiriliyor.
Ancak, pazarın esas odaklandığı nokta, bu yeni teknolojilerin kullanım biçimleri. Burada kişiselleştirme ön plana çıkıyor. Son kullanıcıların bu teknolojileri kullanabiliyor olması önem kazanıyor.
En önemlisi, insanlara farklı teknolojiler kullanılarak farklı bağlantılara erişim konusunda seçme şansı tanımak amaçlanıyor. Pazarda yeni teknolojiler etrafında gelişen sistemlerin ve bu sistemlerin kontrol mekanizmalarının nasıl çalıştığını anlamak yönünde bir eğilim var. Yani asıl mesele, teknolojinin kullanımı. Bugün Microsoft’tan Cisco’ya kadar pek çok yazılım üreticisi bu doğrultuda hareket ediyor. Herkes tüm bu mobil dünyanın nasıl kontrol edileceğini anlamaya çalışıyor.

Yakın geleceğin önemli yenilikleri 

Her gün yeni bir teknoloji hayata geçiriliyor. Mobil teknolojiler tarafında da bu böyle. Her yeni ürün yeni fiyatları yeni kullanım alanlarını beraberinde getiriyor. Önümüzdeki dönem de yeni mobil teknolojiler daha fazla hız ve kullanım kolaylığı sunacak.
Ancak, asıl büyük değişim hizmetlerde olacak. Giderek daha fazla servis odaklı bir çevre içerisinde olacağız. Örneğin, bir işi yapmak için bir hat, bir diğeri için başka bir hat gibi taleplerimiz olacak. Aplikasyonlar önem kazanacak. Pek çok yeni uygulama gündeme gelecek. Teknolojinin kendisi çok hızlı gelişiyor. Ancak teknolojiyi nasıl kullandığımız konusunda da önemli değişiklikler olacak 
diyebilirim.
İş yaşamını nasıl etkileyecek?
Bilgi ve iletişim çağında iş insanla birlikte hareket ediyor. Artık belirli bir yere ya da belirli bir zaman dilimine bağlı değil. İşyeri de aynı şekilde, coğrafi olarak birbirinden ayrılmış ekiplerin birlikte çalışmasını gerektiren ortamlara doğru gelişiyor. Yani artık iş yapma biçimlerimiz belirli bir iş yerinde, kurumsal sisteme bağlı olarak diğerleriyle yüz yüze çalışma şeklinde değil.
Günümüzde ise iş yapma biçimimiz işyerinden uzakta ama kurumsal sistemlere bağlı hareket edebildiğimiz bir yönde gelişiyor. Artık işyerine dönüp insanlarla bir araya gelmek ve bilgi paylaşımında bulunmak için eskisinden çok daha az zaman ve para harcıyoruz. Günümüzde evde ya da seyahat halinde iken kurumsal sistemlerden uzakta çok daha az vakit geçiriyoruz. Eskisinden çok daha esnek bir ortamda çalışıyoruz. Bütün bunlar mobil olmanın sağladığı faydalar. “Mobilite” dediğimiz şey tamamen etkinliğimizi artırmakla ilgili. Ne kadar mobil bir ortamda çalışıyorsak o kadar etkin ve verimli çalışıyoruz demektir.

Mobilitenin öncü sektörleri

Her konuda olduğu gibi bu konuda da öncü ileri teknoloji firmaları. Ardından ilaç ve kimya endüstrisi geliyor. Bu sektörde de yatırımlar diğer sektöre göre hem daha erken hem de daha fazla. Perakende de son dönemde kablosuz teknolojilerin kullanımı ciddi biçimde arttı. Artmaya da devam ediyor. Otomotiv sektörü de mobil teknolojilere yatırım yapan öncü sektörler arasında sayılabilir. Kamuda da hareketlilik başladı. Özellikle Avrupa’da kamu sektörü bu alandaki yatırımlarını artırmaya devam ediyor.






CEP VE BİLGİSAYAR BİRLEŞECEK Mİ?

Gelecekte cep telefonları ile bilgisayarların entegre olup olmayacağı merak ediliyor. Bu tartışma nereye gidiyor; öne çıkan taraf hangisi olacak?
Günümüzde bu anlamda üreticiler arasında ciddi bir rekabet var. Nokia ile Microsoft arasında gelişen süreci biliyorsunuz. Tüketici tarafında hala bir ayrım var. Ancak kurumsal tarafta giderek söylendiği gibi bir entegrasyon söz konusu oluyor.
Şu anda pazarda olan Nokia’nın “Communicator” ürününü düşünün. Bu ürünün sadece bir cep telefonu olduğunu söylemek zor. Ancak, yeni dönem tamamen tavsiyeler ve seçimlerle ilgili olacak. Yani insanlar alternatif bağlantılar arasında seçim yapacaklar. Önemli olan burada uygun platformu sağlamak.
Nokia’nın Communicator adı verilen cep telefonunda Cisco’nun yazılımı var. Diğer yandan sim kart üreticileri, sim kartlar üzerinde çok çeşitli yeni özellikler ekliyorlar. Örneğin bu kartların netwrok ile konuşabilmesi sağlanıyor. Dolayısıyla yine kişisellik ön plana çıkıyor.
“TÜRKİYE BİZİM İÇİN AVRUPA’NIN İLK 5’İ ARASINDA”
TÜKETİCİ FONKSİYONELLİK ARIYOR Özellikle bu yıl Türkiye pazarına ilişkin çok ciddi çalışmalar gerçekleştirdik. Deneyimlerimizi paylaştık. Nasıl daha iyi olur sorusuna yanıt aradık. Bence Türkiye pazarındaki en önemli tetikleyici unsur Türk insanının fonksiyonellik araması. Türkiye gerçekten çok heyecan verici bir pazar. Çok önemli bir nüfus büyüklüğü var.
Önümüzdeki dönem Türkiye’de çok daha fazla projeye imza atmayı, çok daha gelişmiş ağlar kurmayı planlıyoruz. Cisco için Türkiye şu anda Avrupa’daki en önemli 5 pazardan biri. Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede nerede durduğunu söylemek ya da buradaki diğer ülkelerle bir karşılaştırmasını yapmak zor. Ancak, biz bu bölgede çok sayıda benchmark yaptık. Her pazarın birbirinden ayrı özellikleri olduğunu söyleyebilirim.







PAZAR KISA SÜREDE OLGUNLAŞACAK

 Deneyimlerimizden edindiklerimiz bize bir ülkede mobil teknolojilerinin gelişiminin 3 belli başlı safhadan geçtiğini gösterdi. Bunların ilki ağların kurulması var. İkinci safhada artık pazar payları oluşuyor, belli başlı projeler hayata geçiriliyor ve bu alandan para kazanılmaya başlanıyor. Üçüncü safhada ise işimizi nasıl daha iyi hale getiririz, müşterilerimize nasıl daha iyi hizmet veririz sorularına yanıt aranmaya başlanıyor. Türkiye pazarı giderek olgunlaşıyor. Ancak henüz daha çok ilk aşamada. Çok kısa süre içerisinde ikinci safhaya geçileceğini ve hemen ardından nasıl daha iyi olur sorularının sorulmaya başlanacağı üçüncü safhaya gelineceğini düşünüyorum.

Mobil cihazlar gerçekten teknolojinin son harikaları. Hayatlarımızı müthiş derecede kolaylaştırdıkları gibi sundukları kullanıcı deneyimi ile hayatlarımızda bir alışkanlık oluşturdukları da bir gerçek. 3G teknolojisinin gelişmesi, dokunmatik ekranın günümüzdeki formunu alması, işletim sistemlerinin de kullanıcı dostu olup milyonlarca uygulama ile desteklenmesi, birçoğımuzu  en iyi mobil cihazı kullanmaya itiyor.
Hergün çıkan yenilikler ve markalar arasındaki rekabet, en yeninin en eski olmasını sağlıyor. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder